Haber

Uluslararası Kayıp Çocuklar Günü

Uluslararası Kayıp Çocuklar Günü

 

25 Mayıs Uluslararası Kayıp Çocuklar Günü (IMCD), dünyanın dört bir yanındaki insanların evlerinin yolunu bulan kayıp çocukları anma, suç mağdurlarını anma ve hala kayıp olanları bulma çabalarını sürdürme günüdür. Bugün aynı zamanda çocuklara karşı suç işleyenlerle ilgili devletin yükümlülüklerini anımsatma günüdür.

 

  Latince ismi Myosotis Sylvatica olan unutmabeni çiçeği, bu günün sembolü olarak belirlenmiştir. 

 

 

Bu Özel Günün Tarihçesi:

 

25 Mayıs'ın Kayıp Çocuklar Günü olarak kutlanması Amerika Birleşik Devletleri'nde 1983'te başladı. 25 Mayıs 1979, altı yaşındaki Etan Patz'ın New York sokak köşesinden okula giderken kayboluşunun yıldönümü. Bir fotoğrafçı olan babası, kayıp oğlunun siyah beyaz resimlerini medya kuruluşlarına dağıttığı için bu olayın haberleri ulusal çapta yer aldı. Etan'ın babasının halkı bilgilendirme çabaları, yeni girişimlere duyulan ihtiyacın tanınmasına ve kayıp çocukları aileleriyle yeniden birleştirme taahhüdüne yol açtı.

 

 2001 yılında, 25 Mayıs ilk olarak Avrupa Komisyonu, Avrupa Kayıp Çocuklar Kurumu ve Uluslararası Kayıp ve İstismara Uğrayan Çocuklar Merkezi (ICMEC), çabalarıyla özel bir gün olarak ilan edildi. 25 Mayıs, artık dünyanın dört bir yanında birçok farklı ülkede çocukların evlerine dönüş yolunu bulmaları umuduyla anılıyor.

 

Kayıp Çocuklar için Harekete Geçmeliyiz

 

Avrupa Kayıp Çocuklar Kurumu (Missing Children Europe) verilerine göre Avrupa Birliği'nde her yıl 250.000'den fazla çocuk kaybolup gidiyor. Çocuklar çatışma, şiddet, istismar ve sömürü gibi çok çeşitli nedenlerle kayboluyor.

 

Türkiye'de şu an 100 binden fazla çocuğun kayıp olduğu tahmin ediliyor ve 2016 yılından itibaren ülkemizde kayıp çocukların sayılarına dair verileri açıklanmıyor.  

 

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Adli İstatistik verilerine göre 2008 – 2016 yılları arasında tam 104 bin 531 çocuk kayboldu. TÜİK bu tarihten itibaren kayıp çocuklara ilişkin verileri açıklamayı bıraktı.

 

Bu verilere göre yalnızca 2008-2016 yılları arasında 16 ülkenin nüfusundan fazla çocuğumuz kaybolmuş. Bu nedenle kayıp çocuklara toplumun dikkatinin çekilmesi, verilerin toplanması ve bu konuda titiz, şeffaf, kapsayıcı ve sürdürülebilir çalışmalar yapılması son derece önemlidir.

 

 

En çok kayıp çocuk vakalarının olduğu iller

 

Türkiye genelinde kayıt altına alınan erkek çocuğu kayıp vakalarının yüzde 55'i, Antalya, Diyarbakır, Antep, İstanbul, İzmir, Kayseri, Adana, Ankara, Bursa, Denizli ve Urfa illerinde meydana geldi.

 

Verilere göre 2008-2016 yılları arasında kız çocukları en fazla Antalya'da kayboldu. Antalya'da 9 yıl içerisinde emniyet birimleri veya vatandaşlar tarafından bulunarak, güvenlik birimlerine getirilen kayıp kız çocuğu sayısı 4 bin 559 oldu.

 

6 Şubatta Kahramanmaraş ve 20 Şubat Defne Hatay depremlerinden sonra depremin 106. Günü olan 22 Mayıs'ta İç İşleri Bakanı Sn. Süleyman Soylu tarafından yapılan resmi açıklamalara göre ülkemizde can kaybı sayısı 50 bin 783'e ulaşmıştır.

 

Ne yazık ki bu sayının ne kadarının çocuk olduğu, yaş aralıkları ve illere göre dağılımları henüz ayrıştılmış veri olarak paylaşılmamıştır.

 

13 Şubat Pazartesi günü, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Sn. Derya Yanık'ın yaptığı açıklamalara göre 1362 refakatsiz depremzede çocuğun Bakanlık kayıtlarında olduğu, bu çocuklardan 369'unun aileleri ve kimliklerinin tespit edilerek ailelerine teslim edildikleri ifade edilmiştir. Bunun yanı sıra 792 çocuğun hastanede takip edildiği ve 201 Çocuğun bakanlığın kuruluşlarına yerleştirildiği belirtilmiştir.

 

 Bakanlığın titiz çalışmalarının yanı sıra hala kayıp ve refakatsiz çocuklar olabileceği, kaçırılmış çocuklar olabileceği, ve bu çocukların kötü koşullarda barındırılabilecekleri, ihmal, istismar, zorla çalıştırma ya da cinsel sömürü amaçlı insan ticareti mağduru olabileceklerini 25 Mayıs Kayıp Çocuklar Gününde hatırlatmak isteriz. 

 

Uluslararası Çocuk Merkezi (UÇM) olarak, önemli bir çocuk hakları ihlali sorunu olan kayıp çocuklar bizim için öncelikli çalışma alanımızdır. UÇM, bu sorunla ve her türlü çocuk hakkı ihlallerini önlemek için mücadele eder. Bu çerçevede depremin ilk gününden beri aktif bir biçimde kayıp çocukları izleyen ve veri toplayan UÇM olarak, bu özel günün vesilesiyle kamuoyu ve resmi makamlarla kayıp çocuklar ile ilgili endişelerimizi paylaşır ve acil çözüm bulunmasını talep ederiz.

 

 

Ayrıca bu konuda daha kapsamlı çalışmalar yapılması, deprem sonrası kayıp çocuklar için özel bir komisyon ya da görev gücü kurulmasının, bunun yanı sıra kayıp çocuklar Acil Çağrı Hattının kurulmasının son derece gerekli olduğunu vurgulamak isteriz.